Leptin Hormonu ve Etkileri
Leptin yağ hücrelerinden salgılanan ve birçok fizyolojik etkisi olan bir hormondur. Özellikle iştahın ve enerji dengesinin düzenlenmesindeki rolü önemlidir.
İnsan ve deney hayvanlarında yapılan çalışmalar gösteriyor ki hipotalamus, yağ hücrelerinden salgılanan bir peptit hormon olan leptinin işlevleri aracılığıyla enerji deposunu algılar. Yağ dokusunun miktarı arttığında (aşırı enerji depolama sinyali), yağ hücreleri leptin yapımını artırır; kana verilen leptin beyne gider; kan-beyin bariyerini kolaylaştırılmış difüzyonla geçer ve hipotalamusta çeşitli bölgelerde, özellikle arkuat ve paraventriküler çekirdeklerin POMC nöronlarında leptin reseptörlerine bağlanır.
Kan-beyin bariyeri yine leptin gibi hormonların iştah ve sempatik sinir sistemi aktivitesi gibi diğer fonksiyonları kontrol eden hipotalamustaki özel reseptörlere kandan taşınmasını kolaylaştıran özel taşıyıcı moleküllere sahiptir.
Bu hipotalamik çekirdeklerde leptin reseptörlerinin uyarılması, yağ depolamasını azaltan çeşitli etkileri başlatır:
(1) Hipotalamusta NPY ve AGRP gibi iştah uyarıcılarının yapımının azalması;
(2) a-MSH’nın salıverilmesi ve melanokortin reseptörlerinin aktifleşmesine yol açan POMC nöronlarının aktive edilmesi
(3) Hipotalamusta kortikotropin-serbestleştirici hormon gibi maddelerin yapımının artması;
(4) Metabolizma hızını ve enerji tüketimini artıran sempatik sinir aktivitesinin artması (hipotalamustan vazomotor merkeze uzanan sinir yolları aracılığıyla);
(5) Pankreasın hücrelerinden insülin salgılanmasının azalması sonucu enerji depolanmasının azalması. Böylece, leptin yağ dokusunda yeterli düzeyde enerji depolandığını ve daha fazla besin almaya gerek olmadığını beyne bildiren önemli bir sinyal olabilir.
Bunun yanı sıra leptin hormonunun üreme, sindirim sistemi fonksiyonların düzenlenmesi, sempatik sinir sistemi aktivasyonunun düzenlenmesi, kemik yogunlugunun belirlenmesi, vücut ısısının düzenlenmesi ve beyin gelisimi gibi birçok fonksiyonda görevi oldugu bilinmektedir.
Leptin hormonu kanda serbest ve proteine bağlı formda bulunmaktadır. Leptin’in aktivitesinden sorumlu olan kısım serbest formudur. Yapılan son çalısmalarda obez bireylerde serumdaki leptin’in büyük kısmının serbest formda oldugu tespit edilmistir. Hem yağları yakan hem tokluk duygumuzu olusturarak açlığımızı bastırma, doyduğumuzu beynimize iletme gibi çok önemli görevleri olan Leptin hormonu ancak 4-5 saatlik uzun öğün aralarında salgılanır . Leptin, 4-5 saat içinde bir sey yenmedigi takdirde depo edilmis olan yağları yakarak enerji ihtiyacımızı karşılamamızı sağlar. Uzun öğün aralarında yağ yakan Leptin Hormonu en çok gece saat 02 ile 05 arasında salgılanır.
Leptın aynı zamanda metabolizma hızını da uyarır. Hayvan çalışmaları leptinin etkilerine dirençli hale gelmenin mümkün olduğunu göstermiştir. Ancak , bu durumda yağ depolarının uygunluğuna rağmen besin alımı devam eder ve obezite gelişir.
Leptin cinsel gelişim ve kısırlığı da etkilemektedir. Pubertenin görülebilmesi için kritik bir vücut ağırlığına ulaşmanın zorunlu olduğundan zaman zaman bahsedilir. Şöyle ki, örneğin ağır bir fiziksel egzersize katılan genç kadınlar kilo kaybederlerse ve anoreksia nervozalı kızlarda da görüldüğü gibi adet görme durur. Benzer şekilde bu kızlar yemek yemeğe başlarlarsa ve kilo alırlarsa tekrar adet görmeye başlarlar, yani “tekrar puberteden geçerler”. Yağ hücrelerinden salgılanarak tokluğa neden olan leptinin vücut ağırlığı ile puberte arasındaki döngü olduğu sanılmaktadır. Leptin üretemeyen ob/ob obez fareler kısırdır ve leptin enjeksiyonuyla bunların kısırlıkları düzeltilir. Ayrıca, leptin tedavisi olgunlaşmamış dişi farelerde erken puberteyi kamçılar. Bununla birlikte, leptinin pubertenin genel denetimine nasıl katıldığı henüz bilinmemektedir.
Kaynaklar:
1. Guyton ve Hall Tıbbi fizyoloji 12. Baskı. 2013
2. Gökbel, H. (Ed), 2015. Ganong’un Tıbbi fizyoloji. Nobel Tıp Kitapları, 24. Baskı. 720s, İstanbul
3. human physiology – Wikibooks 2007