AİLE PLANLAMASI
Ailelerin istedikleri zaman, bakabilecekleri sayıda çocuk sahibi olabilmesi için sürdürülen çalışmalara ve verilen hizmetlerin tümüne aile planlaması denir. Aile planlaması, çocuk yapma yeteneği ve özgürlüğünün ailenin sağlığını, ekonomisini ve mutluluğunu bozmayacak şekilde kullanmasını öngörür. Aile planlamasının amaçları şu şekilde sıralanabilir:
1. Bireyleri ve aileleri, aile planlaması yöntemleri konusunda bilgilendirmek ve eğitmek,
2. İstedikleri halde çocuk sahibi olamayan ailelere, çocuklarının olabilmesi için gereken hizmetleri sunmak,
3. Çiftlere gebe kalmak ve doğum yapmak için en uygun koşulların neler olduğunu açıklamak,
4. Ailelerin bakabilecekleri kadar çocuk sahibi olabilmeleri için hizmetler sunmak,
5. Ailelere ve topluma gebelikten korunma yöntemleri hakkında bilgi vermek,
6. Kadınların sık aralıklarla ve fazla sayıda doğum yapmalarını önlemek,
7. 18 yaşından küçük ve 35 yaşından büyük olan kadınlara gebe kalmanın riskleri hakkında bilgi vermek ve bilinçlendirmek.
Aile planlamasının ana çocuk sağlığı bakımından birçok olumlu etkisi vardır. Bir ülkenin sağlık düzeyi, o toplumun annelerinin sağlıklı oluşu ile yakından ilgilidir. Anne ölümlerinin çoğu çok sayıda ve sık aralıklarla yapılan doğumlara ya da ilkel yöntemlerle gebeliği önlemeye çalışmaya bağlı olarak gerçekleşir.
Gebelik sayısı arttıkça ölü doğum, doğum sırasında ölüm, erken doğum ve düşük yapma olasılığı artmakta ve buna bağlı olarak anne ve bebek ölümleri yükselmektedir. Bu nedenle annenin 2-3 yıldan kısa aralıklarla doğum yapmaması gerekir. Ayrıca 18 yaşından küçük ve 35 yaşından büyük kadınların gebelikleri risklidir. Riskli gebelikler anne ve bebek ölümlerine neden olabilmektedir. Aile planlaması hizmetlerinin iyi yürütüldüğü toplumlarda anne ve bebek ölümü, erken doğum, düşük ağırlıklı bebek oranları azalır. Anneler aile planlaması ile istedikleri zaman gebe kaldıkları için düşükler ve düşüğe bağlı anne ölümleri azalır. Aile planlaması hizmetleri sayesinde kadınlarda sık gebelik sonucu oluşan kansızlık, vitamin eksikliği, beslenme bozukluğu ve üreme organları ile ilgili hastalıklar önlenir. Gebeliğe bağlı bedensel hastalıklar ve gebe kalma korkusu ile oluşan ruhsal problemler engellenir. Bebek ölüm hızı azalır. Bebeklerdeki beslenme bozuklukları, doğumsal anormallikler, enfeksiyon hastalıkları, zekâ düzeyinde gerilik ve ruhsal problemler engellenir. Aile planlaması hizmetleri sayesinde bakabilecekleri kadar çocuk sahibi olan aileler, çocuklarına daha iyi bir ortam hazırlarlar, gelişmelerini yakından takip ederler ve sağlıklı çocuklar yetiştirirler. Aile planlamasının yaygın ve etkin bir şekilde uygulanması, yalnız ailelerin yaşamını değil, toplumu da olumlu yönde etkiler. Bir ülkenin kalkınma hızı, nüfus artış hızıyla ters orantılıdır. Nüfus artış hızının fazla olduğu ülkelerde işsizlik, açlık, konut yetersizliği, çevre kirliliği gibi sorunlar ortaya çıkar. Doğum oranı, kırsal yerleşim alanlarında ve eğitim düzeyi düşük toplumlarda daha fazladır. Buna karşın gelişmiş ülkelerin aile fertlerinin sayısı, gelişmemiş ülkelere oranla daha azdır. Etkili olarak aile planlaması uygulayan toplumlarda nüfus dengeli ve planlı olarak artar. Bütün bu olgular dikkate alındığında sağlıklı çocuk, sağlıklı aile ve sağlıklı toplum için aile planlaması hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve aile planlaması yöntemlerinin toplumun her kesiminde uygulanması gerekir. Aile planlaması hizmetleri, ülkemizde çeşitli özel ve resmi kuruluşlar tarafından verilmektedir. Özellikle devlete bağlı sağlık kuruluşlarında doğum kontrolü ve aile planlaması hizmetleri ücretsiz olarak sunulmaktadır. Bu konuda başvurulacak resmi kuruluşlar arasında,
a) Sağlık ocakları,
b) Ana, çocuk sağlığı ve aile planlaması merkezleri,
c) Doğumevleri,
d) Hastanelerin kadın hastalıkları ve doğum klinikleri yer almaktadır.